üzüntüsüz

üzüntüsüz
1. باش [باشّ]
Anlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse
2. بش [بَشّ]
Anlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse
3. بشوش [بشوش]
Anlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse
4. بهج [بَهِج]
Anlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse
5. بهيج [بَهِيج]
Anlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse
6. جذل [جَذِل]
Anlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse
7. جذلان [جَذْلَان]
Anlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse
8. رغيد [رَغِيد]
Anlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse
9. سعيد [سعِيد]
Anlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse
10. طرب [طَرِب]
Anlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse
11. فرحان [فَرْحان]
Anlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse
12. مبسوط [مَبْسُوط]
Anlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse
13. متهلل [مُتَهَلِّل]
Anlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse
14. محبور [مَحْبُور]
Anlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse
15. مستريح [مُسْتَرِيح]
Anlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse
16. مسر [مُسِرّ]
Anlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse
17. مسرور [مَسْرُور]
Anlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse
18. مسعود [مَسْعُود]
Anlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse
19. مغبوط [مَغْبُوط]
Anlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse
20. مغتبط [مُغْتَبِط]
Anlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse
21. منبسط [مُنبَسِط]
Anlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse

Türkçe-Arapça Sözlük. 2015.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • üzüntüsüz — sf. 1) Üzüntüsü olmayan, sıkıntısız, acısız 2) zf. Üzüntüsüz bir biçimde, üzüntüsü olmadan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çubuğunu tüttürmek — üzüntüsüz, kaygısız yaşamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • RAHAT — Üzüntüsüz, tasasız, kedersiz bir halde olmak. İstediği her şeyi bulup telâşsız olmak. Müsterih. * Dinlenmek. * El ayası …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • dikensiz — sf. 1) Dikeni olmayan 2) zf., mec. Sıkıntısız, üzüntüsüz bir biçimde Her güzel dakika gibi hiç dikensiz geçen bu rüya ve saadet hayatı da bitmek lazım geliyordu. H. C. Yalçın Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller dikensiz gül olmaz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • güle güle — zf. 1) Gülerek 2) Üzüntüsüz bir hayat sürerek, gönül ferahlığı ile (giy, otur, kullan, büyüt vb.) anlamlarında bir iyi dilek sözü Bu yüzükle, bu pırlanta küpe benim sana yadigârım olsun. Güle güle kullan! A. Rasim 3) ünl. Vedalaşma sırasında… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kasavetsiz — sf. Üzüntüsüz, sıkıntısız, tasasız, kaygısız Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kasavetsiz ağız anahtarsız açılır …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kedersiz — sf. Acısız, üzüntüsüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”